4 Mart 2013 Pazartesi
Kendi Düşen Ağlamaz
Dün İnönü'de son derbiye yakışır bir mücadele izledik.İki takımın da zaman zaman etkili olduğu,bol gollü ve tempolu bir karşılaşmaydı.Peki kazanan ne yaptı kaybeden ne yaptı?
Fenerbahçe maça fırtına gibi başladı desek yeridir.Ligin ilk yarısında oynanan Beşiktaş derbisinde olduğu gibi yine Beşiktaş'ın sol kanadından hücum etkinliklerini düzenlediler.Gökhan ve Kuyt ikilisinin uyumu rakibin dengesini bozdu ilk dakikalardan itibaren.Buna bir de ayağa paslarla destek veren takım olunca Beşiktaş'ın işi iyice zorlaştı.Nitekim o baskı golü de getirdi.Kullanılan kornerde Egemen'in arka direğe aşırttığı topta Sow arka direkte kurnazca bitirdi ve golü yaptı.Fakat o dakikadan sonra Fenerbahçe yine akıl almaz şekilde eline aldığı kontrolü rakibe bıraktı.Bir derbide,hele de deplasmanda oynuyorsanız,kontrolü rakibe bırakıp da gol yememeniz pek olası değil.Bunun örneklerini sıkça yaşadı Fenerbahçe.Topun kontrolü kendilerindeyken,topu istedikleri gibi yönlendirirken kontrolü tamamen rakibe bıraktılar.Ve Beşiktaş o dakikadan sonra cesaretlendi.Daha fazla gelmeye başladı rakip kaleye.Bir de buna Fernandes'in muhteşem oyunu eklenince durum 1-1 oldu.Ve Fenerbahçe'li taraftarların ortak tepkisi ''Belliydi golü yiyeceğimiz.'' oldu.Evet belliydi,bile bile lades oldu Fenerbahçe.Fakat Beşiktaş'a golü getiren serbest vuruşta hakem Mete Kalkavan'ın da payı yok değildi.Dünyada pek rastlayamayacağımız bir el var düdüğü çaldı,akabinde gol de geldi zaten.İlk yarı bu sonuçla sona erdi.
İkinci yarıda iki takımda kontrollü başladı.Ne fazla tempo yaptılar ne de tempoyu çok aza indirdiler.Fenerbahçe yine Kuyt-Gökhan ikilisi ile etkinlik kurmaya başlayınca Aybaba'dan Emre Özkan / Gökhan Süzen değişikliği geldi.O dakikadan sonra dirençli bir Emre vardı sol kanatta.Ve çok geçmeden meyvesini aldılar.Emre'nin ortasında topu doğru yere Holosko indirdi ve Niang eski günlerini hatırlatan bir gole imza atarak Siyah-Beyazlıları 2-1 öne geçirdi.O dakikadan sonra Fenerbahçe inanılmaz toparlandı.4-5 kere çok düzgün ve ayağa paslarla rakip kaleye gitmesini bildi.Ve çok geçmeden Kuyt'ın adrese teslim ortasında Sow muhteşem kafa vuruşuyla durumu 2-2'ye getirdi.
Dakika 70'den sonra iki takımda yine kontrollü oyununa devam etti.Aykut Kocaman'dan Caner ve Mehmet Topal hamleleri birlikte geldi.Çıkan oyuncular ise bekleneni veremeyen Raul Meireles ve çıkarken dahi yürüyen Baroni oldu.O dakikadan sonra Fenerbahçe 4-4-2 sistemine geçiş yaptı.Fakat bu skora yansımadı.Ziegler'in kötü oyunu Caner'in etkinliğini azalttı.Karşılıklı ataklarla 90. dakikaya kadar gelindi maçta.Fenerbahçe arka arkaya kornerler kullanırken yine savunmayı unuttu.Ligin en iyi kontra atak yapan takımı Beşiktaş'a karşı arkayı bomboş bıraktı.Ve nitekim Niang'ın müthiş zamanlama ile Olcay'a verdiği pası Olcay affetmedi.Burada kilit nokta şu: Neden o pozisyonda bir tane Fenerbahçeli oyuncu topu sürüyen Niang'a faul yapma gereksinimi duymadı? Bu görüntüyü daha önce Antalya maçında yaşadı Fenerbahçe ve skor 3-1'e gelmişti orada.Yine ligin ikinci yarısında Elazığspor ile oynanan karşılaşmada maç 2-2 devam ederken Elazığspor'un kontra atağını Mehmet Topuz yaptığı faul ile kesmiş akabinde Fenerbahçe mağlup olmaktan kurtulmuştu.Yine aynı yola başvurabilirdi oyuncular.Ve en azından 1 puan ile dönülebilirdi İnönü gibi zor bir deplasmandan.
Velhasıl maçı tek cümle ile açıklarsak,kendi düşen ağlamaz..Fenerbahçe 1-0'ı bulduktan sonra topu bırakmasa soyunma odasına 2-0 ile gidebilirdi.Veya sezon başından beri cömertçe puan kayıplarını yapmasa bu maç onlar için büyük bir kayıp olmazdı.Fakat ilk yarıda kaybedilen saçma puanlar belkide dün Fenerbahçe'yi şampiyonluktan etti.
Fenerbahçe'nin bu maçtaki hataları Fernandes'i markaj edememesi,ceza sahası çevresinde çok sayıda serbest vuruş imkanı vermesi oldu.Ligde duran topları en iyi kullanan takım Beşiktaş.Bunu bile bile o kadar fazla duran top imkanı vermek acaba neyin nesidir? Veya rakibin tek seçeneği olan Fernandes'e neden iyi bir önlem alınmadı? 1-0 öne geçildikten sonra rakibin kırılan güvenini neden avantaja çevirmedi? Neden rakibe topu bırakarak tekrar cesaretlendirdi.Bu sorular cevapsız kalıyor tabi ki.
Birkaç kelam da hakeme söylemek lazım.Bir hakem maç içinde elbette yanlış kararlar verebilir.Buna kimsenin itirazı olmaz.Hepimiz insanız sonuçta,fakat maçın sonucuna etki edecek seviyede kararlar vermek ne kadar doğrudur? Tabi bu söylemlerimiz Beşiktaş'ın mücadelesine gölge düşürmek için değil.Yanlış anlaşılmasın.
Bu maçın sonucunda ise şahsi görüşüm artık şampiyonluktan uzaklaşan bir Fenerbahçe var.Daha 10 maç var lakin lider Galatasaray'ın 10 maçının 6 tanesi içeride ve fikstür olarak avantajlılar.Beşiktaş ise Bursa,Eskişehir ve Trabzon deplasmanlarına gidecek.Lig sonunda Şampiyonun Galatasaray,lig ikincisinin Fenerbahçe ve üçünçünün Beşiktaş olacağını düşünüyorum.
