Posted by : Unknown 5 Mayıs 2013 Pazar




      2 Kasım 1952 Diyarbakır/Ergani doğumlu Aziz yıldırım ilkokul ve lise yıllarını Düzce’de geçirmiştir daha sonra şimdiki adıyla Ankara Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden inşaat mühendisi olarak mezun olan Aziz Yıldırım iş dünyasının en zengin iş adamlarından biridir. İnşaat,savunma,denizcilik,turizm,beton ve hayvancılığa kadar çok çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren Aziz Yıldırım girdiği NATO ihaleleriyle adından sıkça söz ettirir. Aziz Yıldırım’ın iş dünyasında bu kadar başarılı olmasının en büyük nedenlerinden biri dayısı Faruk Yalçın’ın 1963 yılında kurduğu Makyal İnşaat’ın NATO ihalelerini almasıyla başlıyor aslında. 10 yıl dayısının yanında çalışan Aziz Yıldırım daha sonra Maktaş Makine adlı kendi şirketiyle piyasada boy göstermeye başlamıştır. Maktaş Makine’nin %93 hissesini elinde bulunduran Aziz Yıldırım’ın yine en büyük müşterisi NATO’dur. NATO’nun savunma ihaleleriyle gücüne güç katmıştır. Maktaş Makine 1973 yılından bugüne kadar çoğu NATO için olmak üzere toplam 650 Milyon Dolarlık iş üstlenmiştir. 1996 yılında savunma sektöründe tek kalemde 223 Milyon Dolarlık ihaleyi kazanan Maktaş Makine aynı projenin 2.aşamasını da 177 Milyon Dolar’a kazanmıştır ( Bu ihaleleri Siemens ortaklığıyla kazanmıştır ).

      Gelelim Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe hikayesine. Doğrusunu söylemek gerekirse Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe kariyeri kitap olabilcek kadar hikayelerle dolu elimden geldiğince kısa yazmaya çalışacağım.
     İlk olarak 1990 yılında Fenerbahçe yönetimine zamanın başkanı Metin Aşık’la giren Aziz Yıldırım ilk yıl yöneticilik yaptığı Fenerbahçe’de 1991-1992 yılında futbol şube sorumlusu olmuştur. Tarihler 15 Şubat 1998’i gösterdiğinde Fenerbahçe’nin ozaman ki başkanı Ali Şen’dir ve kulup kötü bir dönemden geçmektedir. Yapılan başkanlık seçiminde Aziz Yıldırım diğer başkan adayı Vefa Küçük’ü sadece 1 oyla geçerek Fenerbahçe’nin yeni başkanı olmuştur. Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta başkan Ali Şen seçimde Vefa Küçük’ü desteklemektedir ve nasıl olsa kazanır düşüncesiyle oy kullanması gereken oğlunu tatilden döndürmeyerek Aziz Yıldırım’a bir nevi yardım etmiştir. Sezon ortasında başkan seçilen Aziz Yıldırım’lı Fenerbahçe o sezonu şampiyon Galatasaray’ın ardından 2.sırada bitirmiştir. Bundan sonraki bölümde Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’de geçen 15 yılını tek tek inceleyeceğim.

1998-1999 Sezonu
     Başkanlıktaki ilk yılında Fenerbahçe’yı başarıdan başarıya götürmek isteyen Aziz Yıldırım bunun için teknik direktörlüğe şuan Almanya milli takımını çalıştıran Joachim Löw’ü getirmiş ve hareketli bir transfer dönemi geçirmiştir. Moldovan,Ogün Temizkanoğlu,Abdullah Ercan,Dimas,Metin Diyadin ve Moshoeu’yu sezon başında Sergen Yalçın ve Murat Yakın’ı ise devre arasında kadrosuna katmıştır. Kadrodan ayrılan en önemli oyuncu ise PSG’ye transfer olan Jay-Jay Okocha olmuştur. O sezonu 3.bitiren Fenerbahçe daha sonra Löw ile yollarını ayırmıştır. Uefa kupasında ise 1.turda Parma’ya elenmiştir.

1999-2000 Sezonu
    Başarısız geçen ilk sezonunun ardından Aziz Yıldırım bu sefer teknik direktör olarak hepimizin yakından tanıdığı camianın içinden gelen biri ‘’Şeytan’’ lakaplı Rıdvan Dilmen ile el sıkışmıştır. Transfer döneminde Samuel Johnson,Yaw Preko,Oulare,Engin İpekoğlu ve Alpay Özalan’ı kadrosuna katan Fenerbahçe tarihinin en büyük transfer gelirini elde ettiği Elvir Baliç’i ise Real Madrid’e satmıştır.Ayrıca Murat Yakın,Sergen Yalçın,Jes Högh,Erol Bulut gibi isimlerle de yollarını ayırmıştır.  Ligde namağlup yoluna devam eden Fenerbahçe için herşey yolunda giderken Uefa Kupası 1.turunda MTK Budapeşte’ye elenmesi Rıdvan Dilmen’in Fenerbahçe kariyerinin çok kısa sürmesine neden olmuştur.Ayrıca bu sezon yaşanan Pendik faciası ise ayrı bir hezimet olarak tarihteki yerini almıştır. Daha sonra teknik direktörlüğe Zdenek Zeman’ı getiren Aziz Yıldırım yine başarısız bir sezon geçirmiş ve ligi 3.sırada tamamlamıştır.

2000-2001 Sezonu
     Efsane geri döndü sloganının çıktığı sezondur. Ligde üst üste 4 Galatasaray şampiyonluğu gören Fenerbahçe’nin artık bu duruma dur dediği sezonda teknik direktörlük koltuğunda Mustafa Denizli oturmaktaydı. Transfer sezonunda Elvir Baliç’i geri getiren Fenerbahçe ayrıca Recep Biler,Haim Revivo,Kennet Andersson,Milan Rapaic,Zoran Mirkovic,Nikola Lazetic,Ali Güneş,Yusuf Şimşek gibi üst düzey oyuncuları kadrosuna katarak şampiyonluk yarışının en büyük favorisi haline gelmişti. O sezonu deplasmanlardaki çekingen futboluyla eleştiri alan Mustafa Denizli yönetimindeki Fenerbahçe Kadıköy’de ise 17’de 17 yaparak şampiyon tamamlamıştır. 29.haftadaki tarihi Gazientepspor maçı ise bu sezona damgasını vurmuş maçlardan biriydi. Ligin son haftasında Samsunspor deplasmanında 1-0 geriye düşen Fenerbahçe daha sonra maçı 3-1 çevirerek şampiyonluğunu ilan etmiştir. Mustafa Denizli ise Fenerbahçe’yi tarihinde şampiyon yapan ilk Türk  teknik adam olarak hafızalara kazınmıştır. Aynı Mustafa Denizli ligin 5.haftasında Beşiktaş deplasmanında yabancı oyuncu sınırını ihlal ettiği için Fenerbahçe’nin hükmen mağlup sayılmasına neden olmuştur.

2001-2002 Sezonu
     Geçen yıl yaşadığı şampiyonlukla güven kazanan Fenerbahçe yoluna yine Mustafa Denizli’yle başlamıştır ayrıca kadrosuna Oktay Derelioğlu,Hakan Bayraktar,Ümit Özat,Ceyhun Eriş,Serhat Akın,Simao ve Ali Akdeniz’i katan Fenerbahçe’de o sezon kadrodan ayrılan çok önemli bir oyuncu olmamıştır. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Glasgow Rangers’ı geçen Fenerbahçe gruplara kalmış ama gruplarda puan alamayarak Avrupa’ya veda etmiştir. Ligde ise şampiyon Galatasaray’ın ardından 2. Olmuştur. Başarısız geçen sezonun devre arasında Mustafa Denizli’yle yollarını ayıran Fenerbahçe göreve Werner Lorant’ı getirmiştir.

2002-2003 Sezonu
     Sezona Werner Lorant’la devam eden Fenerbahçe kadrosuna kimsenin hayal bile edemeyeceği bir ismi katarak tüm dikkatleri üzerine çekmiştir : Ariel Ortega , Arjantinli süperstar takıma katıldığında tüm dünya Fenerbahçe’yi manşetlere taşımıştı. Kadroya ayrıca Washington,Fatih Akyel,İsmail Güldüren,Tuncay Şanlı, Stevic,Volkan Demirel gibi isimler de katılmıştır. Uche,Lazetic,Kemalettin,Andersson,Rapaic,Revivo gibi isimlerle de yollar ayrılmıştı. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Feyenoord’a elenen Fenerbahçe Uefa Kupası’nda AIK’i eleyip daha sonra Panathinaikos’a elenerek Avrupa defterini çok erken kapatmıştır. Ligde tarihinin en kötü sezonlarından birini geçiren Fenerbahçe o sezonu 6.sırada tamamladı. O sezonun akıllarda kalan en çarpıcı olayı ise 6 Kasım 2002’de Kadıköy’de Galatasaray’ı konuk eden Fenerbahçe rakibinin ağlarına tam 6 gol bırakmıştır.

2003-2004 Sezonu
     Bir önceki sezon çok kötü bir grafik çizen Fenerbahçe’de yeni sezona Alman teknik adam Christoph Daum’la başlamıştır. Lige Kadıköy’de alınan 3-0’lık İstanbulspor mağlubiyetiyle başlayan Fenerbahçe’de fatura yeni transfer Alman kaleci Robert Enke’ye kesilmiş, Enke Fenerbahçe kariyerinde ilk ve son maçını oynamıştır. Kadroya Enke dışında Olcan Adın,Selçuk Şahin, Servet Çetin,Mahmut Hanefi gibi  genç Türk oyuncuların yanı sıra süper yıldız Pierre Van Hooijdonk ve Fabio Luciano,Petkov,Aurelio,Tomas gibi isimler de katılmıştır. Dünya Kupası’nda dikkatleri üzerine çeken Rüştü Barcelona’nın yolunu tutmuş ayrıca Johnson,Ogün,Mustafa Doğan gibi isimlerle de yollar ayrılmıştır. O sezon başarılı bir grafik çizen Fenerbahçe ligi şampiyon tamamlamış ve 15.şampiyonlukla formasına 3.yıldızı takmıştır.Bu sezonun akıllarda kalan en önemli 3 olayından 1.si Çaykur Rizespor maçında hakem Ali Aydın’ın 2.sarı karttan atması gerektiği oyuncuyu atmayıp maçın tekrar oynanması, 2.si devre arasında takıma katılan Marcio Nobre’nin şampiyonluğa çok büyük katkı vermesi 3.sü ise devre arasına Fenerbahçe’nin 11 puan önünde giren Beşiktaş’ın Samsunspor maçında 5 kırmızı kart görerek hükmen mağlup sayılması ve sonrasında durdurulamayan çöküşüdür.

2004-2005 Sezonu


    Yola yine Daum’la devam eden Fenerbahçe transferde hepimizin çok sevdiği kaptanımız Alex De Souza’yı transfer ederek yine büyük bir sükse yaratmıştır. Ayrıca Rüştü’yü geri alıp Önder Turacı,Serkan Balcı,Murat Hacıoğlu gibi isimleri de kadroya katmıştır. Ligin devre arasında ise bir başka dünya çapında oyuncu Nikolas Anelka’yı getiren Fenerbahçe yine tüm dünya medyasının ilgisini çekmiştir. Ligi 80 puanla şampiyon tamamlayan Fenerbahçe Şampiyonlar Liginde ise Sparta Prag,ManU ve Lyon’un bulunduğu grubu 3.sırada tamamlayarak Uefa Kupası’na katılmaya hak kazanmış sonrasında ise Real Zaragoza’ya elenerek Avrupa defterini kapatmıştır.

2005-2006 Sezonu
      Artık istikrar yakalayan Fenerbahçe yoluna yine Daum’la devam etme kararı almış, Stephen Appiah ve Zafer Biryol’u transfer etmiştir. Van Hooijdonk ve Serhat Akın’la ise yollar ayrılmıştır. Şampiyonlar Liginde Milan,PSV ve Schalke’nin bulunduğu grupta 4 puan toplayarak elenen Fenerbahçe için ligin en acı anı 14 Mayıs 2006 günü Denizli’de yaşanmıştır. Şampiyonluk için sahaya çıkan Fenerbahçe Denizlispor ile 1-1 berabere kalarak şampiyonluğu ezeli rakibi Galatasaray’a kaptırmış ve büyük bir hüsran yaşamıştır. Daha sonrasında 3 senelik birliktelik son bulmuş ve Daum’la yollar ayrılmıştır.

2006-2007 Sezonu
     Bu sezonun en büyük özelliği Fenerbahçe’nin 100.yılını kutladığı sezon oluşudur ve taraftarların beklediği mutlak şampiyonluktur. Sezona kimsenin aklından geçmeyen Arthur Zico’yla başlayan Fenerbahçe’de ligde herşey yolunda gidiyordu, taraftarın beklentisi artık Avrupa’da başarı görmekti Şampiyonlar Ligi ön elemesinde B36 Torshavn’ı eleyen Fenerbahçe daha sonra ise yanlış transfer politikası yüzünden Dinamo Kiev’e elenerek Şampiyonlar Ligini kapayıp yoluna Uefa Kupasından devam etmiştir. Uefa ön elemesinde Randers’ı eleyip Newcatle,Celta Vigo,Palermo ve Frankfurt’un olduğu grubu 3.sırada tamamlayarak bir üst tura yükselmiştir. Sonraki turda AZ Alkmaar’a 2 maçta da yenilmemesine rağmen deplasman golü kuralıyla elenen Fenerbahçe’de Avrupa defteri yine çok uzun sürmeden kapanmıştır. Bu sezonda kadrosuna Lugano,Kezman,Edu,Deivid,Tümer Metin, Uğur Boral gibi isimleri katmıştır. Ligi 70 puanla şampiyon tamamlayan Fenerbahçe’de Alex De Souza attığı 29 golle şampiyonluğun mimarlarından biri olmuştur.


2007-2008 Sezonu
      Zico yönetiminde yola devam kararı alan Fenerbahçe’de kadroya Ali Bilgin,Colin Kazım,Wederson,Gökhan Gönül,İlhan Parlak ve Mert Günok’un yanı sıra dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol beklerinden biri olan Real Madrid’in sembol isimlerinden Roberto Carlos katılmıştır. Tuncay Şanlı olaylı bir şekilde Premier Lig’in yolunu tutmuştur. Fenerbahçe’li taraftarların yıllarca hayalini kurduğu Avrupa’da başarı bu yıl kazanılmış Fenerbahçe önce ön elemede Anderlecht’i geçmiş ardından İtalya şampiyonu Inter, Hollanda şampiyonu PSV ve Rusya şampiyonu CSKA Moskova’nın bulunduğu gruptan rekor puan alarak 11 puanla 2.sırada çıkmıştır. Daha sonra kuralar çekildiğinde son 2 yılın Uefa şampiyonu Sevilla rakibimiz olmuştur. Bikinilerin iddialara konulduğu turu geçmemize ihtimal dahi verilmediği maçlarda Fenerbahçe İstanbul’da 3-2 kazanıp rövanşta maçın hemen başında 2-0 geriye düşmesine rağmen mücadeleyi bırakmayıp maçı penaltılara götürdü ve  Volkan Demirel’in yıldızlaşarak çeyrek finale adını yazdırdı. Çeyrek finalde rakip dünya devi Chelsea İstanbul’da Deivid’in hala hafızalardan çıkmayan golüyle 2-1 kazanan Fenerbahçe Stamford Bridge’de ise çizgiyi bir türlü geçmeyen toplar yüzünden 2-0 yenilip elenmiştir. Bu sezon ligde şampiyonluğu Galatasaray’a kaptıran Fenerbahçe bana göre çok büyük bir yanlış yaparak tarihinin en başarılı Avrupa dönemini geçirmesini sağlayan Zico’yla yola devam etmeme kararı almıştır.

2008-2009 Sezonu
    2008 Avrupa Şampiyonası şampiyonu İspanya’nın teknik direktörü Luis Aragones’le anlaşarak dikkatleri üzerine çeken Fenerbahçe ayrıca 2007-2008 sezonu İspanya ligi gol kralı İspanyol forvet Daniel Guiza’yı aldığında herkesin tek beklentisi ligi açık ara şampiyon bitirmekti. Kadroya ayrıca Emre Belözoğlu,Burak Yılmaz, Josico gibi isimler de katılmış Kezman,Appiah,Aurelio gibi isimlerle de yollar ayrılmıştı. Fenerbahçe lige felaket bir başlangıç yapıp ilk 6 haftada 4 mağlubiyet almıştı ve belkide yolun sonu daha ozaman belli olmuştu. Şampiyonlar Liginde önce MTK’yı sonrasında Partizan’ı eleyen Fenerbahçe Porto,Arsenal ve Dinamo Kiev’in de bulunduğu çok güçlü bir gruptan sadece 2 puan toplayarak elenmişti. Ligi 61 puanla 4.bitiren Fenerbahçe’de Aragones dönemi sadece 1 yıl sürdü.

2009-2010 Sezonu
     Teknik direktörlük koltuğunu eski dost Daum’a emanet eden Fenerbahçe kadrosuna Andre Santos,Mehmet Topuz,Cristian Baroni,Özer Hurmacı,Fabio Bilica,Bekir İrtegün gibi isimleri katmıştı.  Lig öncesi Beşiktaş’ı süper kupada 2-0 yenerek kupayla moralli başlayan Fenerbahçe Uefa Avrupa Ligi ön elemesinde önce Honved’i daha sonra Sion’u geçip Twente,Steaua Bükreş ve Sheriff’li gruptan rekor puanla 15 puan toplayarak lider çıkmıştı. Sonraki turda ise Fransa’nın Lille takımına elenen Fenerbahçe Avrupa defterini yine erken kapıyordu. Bu sezon bir dram daha yaşayan Fenerbahçe ligin son haftasında Trabzonspor’u daha doğrusu kaleci Onur ve stoperler Egemen-Giray ikilisini geçemeyerek 1-1 berabere kalmış ve şampiyonluğu 2.kez son hafta bu sefer Bursaspor’a vermişti. Daum’la yolları yine ayırmak zorunda kalıyordu Fenerbahçe.

2010-2011 Sezonu
    Teknik direktörlük koltuğunda bu kez geçen senenin sportif direktörü ve camianın en başarılı futbolcularından biri olan Aykut Kocaman vardı. Kadrosuna Yobo,Niang,Dia,Stoch,Caner gibi isimleri katan Fenerbahçe’de Deivid sezon öncesi yaşadığı şanssız sakatlık yüzünden ayrılmak zorunda kalıyordu. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Young Boys’a elenen Fenerbahçe daha sonra Uefa Avrupa Ligi Playoff turunda Paok’a elenerek Avrupa macerası çok kısa sürmüştü, Aykut Kocaman dönemi sancılı başlamıştı Fenerbahçe için. Ligin 2.yarısını 17 maçın 16’sını kazanarak kapatan Fenerbahçe averajla 18. Şampiyonluğunu kutluyordu. Daha sonrasında 3 Temmuz 2011’de patlak veren şike soruşturmalarıyla Fenerbahçe tarihinin en kötü günlerini yaşıyordu. Bu süreci uzun uzun yazıp anlatmaya gerek duymuyorum hepimiz için çok zor dönemlerdi. Şampiyon Fenerbahçe TFF kararıyla Şampiyonlar Liginden men edilmiş takımdan çok sayıda yıldız ayrılmak zorunda kalmıştır. Bizler o günkü psikolojiyle kendimize alt liglerden kategori seçerken Fenerbahçe küme düşürülmemiş ve olası çok daha zorlu bir süreci yaşamamıştır.


2011-2012 Sezonu
     Geçen sene yaşananlar ligin marka değerini zedelemiş tüm takımlar süreçten etkilenmişti. Tabi bu süreçten en çok yara alan takım Fenerbahçe’ydi, başkan Aziz Yıldırım ve yöneticiler Metris Cezaevi’nde tutukluydular ve söylentilere göre Fenerbahçe her an küme düşme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Böyle durumların yaşandığı takımda psikolojiler bozulmuş sinirler had safhaya çıkmıştı, Aykut Kocaman herzamanki sakin duruşunu koruyordu ama 1 senede beyazlayan saçlarından herşey belli oluyordu. TFF yeni aldığı kararla lig statüsünü değiştirmiş ve lig normalden yaklaşık 1.5 ay geç başlatmıştı ayrıca yeni statüye göre lig bittiğinde takımların puanı 2’ye bölünüp daha sonra Süper Final adı altında Playoff maçları oynanacaktı. Fenerbahçe kadrosuna Serdar Kesimal,Orhan Şam,Sezer Öztürk ve tek maç dahi oynayamayarak gitmek zorunda kalan Emenike’yi sezon başında, devre arasında ise Moussa Sow’u katmıştı. Giden oyuncular ise çok daha önemliydi Niang,Andre Santos,Lugano,Guiza gibi isimler artık kadroda yoktu. Fenerbahçe lige iyi başlamış ve yaşadığı zorluklardan güç alarak mücadele ediyordu, futbolcuların hırslarından yaşananları kendilerine yediremedikleri belli oluyordu. Galatasaray ligi 9 puan farkla lider tamamlayıp playofflara Fenerbahçe’nin 5 puan önünde başlıyordu. Daha sonra puan farkı 1’e inmiş ve herşey Kadıköy’de oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray maçına kalmıştı, Fenerbahçe’ye şampiyonluk için mutlak galibiyet Galatasaray’a ise beraberlik bile yetiyordu. Maç 0-0 sona ererken Galatasaray şampiyon oluyordu ve Fenerbahçe son maçta 3.kez şampiyonluğu kaçırıyordu. Maçtan sonra yaşanan olaylardan dolayı Fenerbahçe ağır cezalar aldı. Bu sezon Fenerbahçe yaklaşık 30 yıllık hasreti dindirip Türkiye Kupası’nı kazanıyor ve Aykut Kocaman tarihe ismini birkez daha yazdırıyordu.

2012-2013 Sezonu
      Başkan Aziz Yıldırım 1 yılını geçirdiği Metris’ten çıkmış herkes heyecan içindeydi. Hepimizin beklentisi bize zor günler yaşatan herkesten hesap sorması, takıma süper yıldızlar takviye edip hesabı sahada da kesmekti. Ama öyle olmadı Aziz Yıldırım çıktığında suskundu kendisiyle uğraşanlardan hesap sormak yerine kendi taraftarlarıyla hesaplaşmayı tercih etti, hayatını Fenerbahçe’ye adamış insanlardan hesap sordu. Fenerbahçe sezona yine Aykut Kocaman’la devam edip kadrosuna Milos Krasic,Egemen Korkmaz,Mehmet Topal,Hasan Ali Kaldırım,Dirk Kuyt, Raul Meireles gibi çok önemli isimlerin yanı sıra genç yıldız Salih Uçan’ı da katmıştı. Aykut Kocaman’la sürekli ters düşen kaptan Alex De Souza ülkesine dönmüş ve 8 yıllık Alex dönemi son bulmuştu. Sezon başında oynanan Süper Kupa maçında rakibi Galatasaray’a 3-2 kaybeden Fenerbahçe sezona moralsiz başlıyordu. 1 sezonluk aranın ardından tekrar Şampiyonlar Ligi’ne adım atan Fenerbahçe Vaslui’yi geçip Spartak Moskova engeline göndermek zorunda kaldığı Emenike faktörüyle takılıyordu. Yoluna Uefa Avrupa Ligi’nden devam eden Fenerbahçe Gladbach,Limassol ve Marsilya’nın olduğu grubu 13 puanla lider tamamlıyor sonraki turda ise BATE Borisov’la eşleşiyordu. Bate’yi eleyen Fenerbahçe’nin son 16’daki rakibi Napoli’yi ezerek eleyen Plzen oluyordu. Plzen engelini de geçen Fenerbahçe artık çeyrek finaldeydi ve rakip Lazio’ydu. Lazio engelini de geçen Fenerbahçe tarihinde ilk kez Avrupa Kupalarında yarı final oynuyordu ve rakip güçlü Benfica’ydı. Aslında kuralar çekilmeden önce herkes Benfica olmasın kim olursa olsun düşüncesindeydi. Benfica’yı 2 topunun direkten döndüğü 1 penaltı kaçırdığı maçta İstanbul’da 1-0 yenen Fenerbahçe rakibine Luz stadında 3-1 mağlup olarak eleniyordu. Hepimizin Amsterdam hayalleri de böylece suya düşüyordu.


 Şuan ligin bitmesine 3 hafta var ve %99 olasılıkla Galatasaray bu hafta şampiyonluğunu ilan edecek.

     Aziz Yıldırım toplam 15 senede 5 şampiyonluk, 6 kez lig ikinciliği, 1 kez Şampiyonlar Ligi çeyrek finali, 1 kez Uefa Kupası yarı finali, 1 Türkiye Kupası,  2 kez Süper kupa şampiyonluğu yaşamıştır. Bu istatistiklerden daha çok Aziz Yıldırım bu seneyle beraber tam 8 Galatasaray şampiyonluğu görmüş, onun döneminde ilk kez Trabzonspor dışında bir Anadolu takımı şampiyon olmuştur. Rakamlara uzaktan bakıldığında başarıymış gibi görünse de kendi 5 şampiyonluk yaşayıp ezeli rakibine tam 8 kez şampiyonluk vermek başarısızlıktır.

     Aslında bu kadar detaya girmek istemiyordum yazımın ana amacı Aziz Yıldırım döneminde rakamsal olarak  kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz olacaktı ama sonra herkesi geçmişe götürmek istedim. Şimdi gelelim Aziz Yıldırım döneminde sadece transfere harcadığımız paralara.

1998-1999 Sezonu
Transfer gideri = 16.300.000 Euro
Transfer geliri = 11.500.000 Euro
Zarar = 4.800.000 Euro

1999-2000 Sezonu
Transfer Gideri = 5.500.000 Euro
Transfer Geliri = 24.000.000 Euro
Kar = 18.500.000 Euro ( Kar Ettiğimiz Tek Sezon )

2000-2001 Sezonu
Transfer Gideri = 27.000.000 Euro
Transfer Geliri = 7.000.000 Euro
Zarar = 20.000.000 Euro
2001-2002 Sezonu
Transfer Gideri = 2.500.000 Euro
Transfer Geliri = Yok
Zarar = 2.500.000 Euro

2002-2003 Sezonu
Transfer Gideri = 13.500.000 Euro
Transfer Geliri = 5.000.000 Euro
Zarar = 8.500.000 Euro

2003-2004 Sezonu
Transfer Gideri = 7.500.000 Euro
Transfer Geliri = 700.000 Euro
Zarar = 6.800.000 Euro

2004-2005 Sezonu
Transfer Gideri = 20.000.000 Euro
Transfer Geliri = Yok
Zarar = 20.000.000 Euro

2005-2006 Sezonu
Transfer Gideri = 10.000.000 Euro
Transfer Geliri = Yok
Zarar = 10.000.000 Euro

2006-2007 Sezonu
Transfer Gideri =25.000.000 Euro
Transfer Geliri = 12.000.000 Euro
Zarar = 13.000.000 Euro

2007-2008 Sezonu
Transfer Gideri = 8.000.000 Euro
Transfer Geliri = Yok
Zarar = 8.000.000 Euro

2008-2009 Sezonu
Transfer Gideri = 21.000.000 Euro
Transfer Geliri = Yok
Zarar = 21.000.000 Euro

2009-2010 Sezonu
Transfer Gideri = 31.500.000 Euro
Transfer Geliri = 4.000.000 Euro
Zarar = 27.500.000 Euro

2010-2011 Sezonu
Transfer Gideri = 23.000.000 Euro
Transfer Geliri = Yok
Zarar = 23.000.000 Euro

2011-2012 Sezonu
Transfer Gideri = 36.000.000 Euro
Transfer Geliri = 28.000.000 Euro
Zarar = 8.000.000 Euro

2012-2013 Sezonu
Transfer Gideri = 34.000.000 Euro
Transfer Geliri = 4.000.000 Euro

   Aziz Yıldırım’ın 15 yıllık başkanlık döneminde transfere harcanan toplam miktar = 280.800.000 Euro
   Aziz Yıldırım’ın 15 yıllık başkanlık döneminde transferden elde edilen gelir = 96.200.000 Euro
   Yani Aziz Yıldırım döneminde Fenerbahçe’nin sadece transferler için kasasından çıkan toplam miktar = 184.600.000 Euro

    Dikkat çeken diğer nokta ise Fenerbahçe bu 15 sene içersinde tam 6 yıl giden futbolculardan hiç para kazanamamış.

    Peki Fenerbahçe yönetimi aradaki bu uçurum farkı kapatmayı bunca yıl nasıl başarmıştır ? Tabiki de bizlerin cebinden. Türkiye’nin en pahalı kombinesi bizde, en pahalı maç biletleri bizde , en pahalı formalar bizde, en pahalı ürünler bizde. Kale arkası kombine fiyatları gelecek sezon 900 liradan satışa çıkıyor, Fenerium’da bir montun fiyatı tam 270 TL, formalar 100 TL, Avrupa’da oynadığımız son 2 maçın kale arkası bilet fiyatı 100 TL.

    Aziz Yıldırım’ın her fırsatta dile getirdiği ‘’ Fenerbahçe Halkın Takımıdır’’ söylemini hatırlatıyorum bu Fenerbahçe hangi halkın takımıdır ? Eğer kastettiği Bağdat Caddesi’nde ikamet eden Fenerbahçeliler ise söyleminde haklıdır. 800 lira asgari ücret alan bir babanın çocuğunu maça götürmesi mümkün müdür ? O çocuğa orjinal forma alması mümkün müdür ? Aziz Yıldırım’ın forması orjinal değil diye yanından uzaklaştırdığı çocuk bu fiyatlarla o formayı nasıl alsın ?

    Yaptığı yanlışların yanında doğruları da yok mu elbette var. Stadımızı büyüttü,tesislerimiz çok gelişti, topuk yaylasını yaptırtıp kendi kamp sahamızı inşa etti, dünya çapında yıldızlar getirdi, amatör branşlara çağ atlattı ve senelerce kupalara ambargo koydu ve daha sayamayacağım çok büyük işlere imza attı. Aziz Yıldırım başarılı bir başkandır ama artık Fenerbahçe’ye zarar veriyor bunun farkına varması lazım. Yargıtay kararından önce kalkan olarak kullanıyor tek sevdamızı. Cas davasını neden geri çektiğini hala açıklamadı kendisi o ülke menfaatleri neymiş bir öğrenemedik, havuzdan çıkarcam Fenerbahçe’yi dedin yine sözünde durmadın, 4 sene üst üste şampiyonluk dedin ilk senede daha olmadı, 2 tane projem var yer yerinden oynayacak dedi hala ses seda yok, çıkınca herkes gününü görcek dedi tek saldırdığı kesim Fenerbahçe taraftarı oldu vs vs böyle gider bu.

     Ben Genç Fenerbahçeliler’in alt grubu olan Üniversiteli Genç Fenerbahçeliler grubunun bir üyesiyim ve bütün abilerimle kardeşlerimle gurur duyuyorum. Aziz Yıldırım hapis yatarken kendisine her fırsatta saldıran Mehmet Baransu,Ahmet Çakar,Serhat Ulueren,Ziya Şengül,Erman Toroğlu,Rasim Ozan Kütahyalı ve daha bir çok isimden kendisine atılan iftiralardan hesap sormak yerine daha küçük gördüğü bizlere saldırmayı seçmiştir. Küçük grup dediği oluşumun şuan Türkiye’nin 81 ilinde de faaliyet gösterdiğini unutmasın. Fenerbahçe Anadolu’da deplasman yaşamıyorsa Genç Fenerbahçeliler’in özverisi sayesinde yaşamıyor. Ayrıca GFB Europe oluşumu var ki ben hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum. Tek bir örnek vermek gerekirse Benfica maçı için Lizbon’a giden grup Salı günü yola çıkmış Cumartesi günü evine dönebilmiştir. Tamı tamına 5 günlerini otobüste geçirdi bu adamlar neden sadece Fenerbahçe’yi yalnız bırakmamak için. Lizbon’da biletleri olduğu halde içeri alınmadılar tek suçları Genç Fenerbahçeliler grubuna bağlı olmalarıydı. Otobüsle 5 gün yol kateden insanları biletleri olduğu halde içeri almamak insafsızlıktır bunun grubu falan yok hangi grup olursa olsun bu yaptığı insanlığa sığmaz. Pankartları içeri almadılar ‘’GFB kısmını yırtın alalım’’ demek nasıl bir başkanlık vizyonudur ? Madem küçük bir grubuz bizden neden bu kadar korkuyorsun ? Tek amaçları Fenerbahçe olan ve bu amaç uğruna canlar dahi veren gruba yaptıklarından utanmıyor musun ? ‘’Ben Fenerbahçe için 1 sene hapis yattım, onlar napmış ?‘’ derken hiç mi yüzün kızarmadı ? Hiç mi aklına gelmedi deplasman yollarında çektiğimiz çileler verdiğimiz canlar ? Özcan Tekir’in Soner ve Murat’ın kemiklerini sızlatmaya ne hakkın vardı senin ?

     Bize çektirdiğin çileleri yazmaya kalksam roman yazarım kısa tutuyorum, son sözlerim ‘’ Bizim için Aziz olan tek şey Fenerbahçe’dir ‘’

     Toprağınız bol olsun Özcan abi, Necati abi, Selçuk Ulutaş,Soner,Murat nur içinde yatın güzel insanlar ..

Tolga Telemeci

{ 3 yorum... read them below or Comment }

  1. bu süre zarfında rakibin kazandığı 2 avrupa kupasınıda ekleyelim .

    YanıtlaSil
  2. Xavi Gerad Jude Am. Aiicco Sigorta plc Temsilcisi. Biz 3% anaSayfa Ödeme oraninda Kredi sunuyoruz.Bu (CEO) e-posta adresine bizimle

    irtibata ilgilenen
    varsa: xavigeradloanfirm@yahoo.com
    Eklendi sadece Aiicco Sigorta plc Izin Alir 20 yas üzeri yazidan.
    Bireysel Krediler Yatirim.
    Isletme Kredileri Yatirim.
    Konsolidasyon Kredi.
    Insaat Krediler.
    Bir'in Daha yaygin Ödeme yasindaki Your Language.
    Plani Çirak AYLIK ve yillik Ödemeler arasinda yorumsuz yapin.
    Esnek Kredi kosullari.
    Yil 5000 8000.000.00 Euro Kadar Kredi yok.
    FIRMAMIZ Güvenilir, Verimli, hizli ve yürüt BIR islemdir. Bize bugün.SR GERAD JUDE Yatirim plc: Yanitlar Isim gönderilmesi gerekmektedir,

    E- posta: xavigeradloanfirm@yahoo.com

    YanıtlaSil
  3. İş Planlama, Ticari ve Kalkınma Finansmanı, Mülkler ve İpotekler, Borç Konsolidasyon Kredileri, Ticari Krediler, Özel krediler, Bireyler, şirketler ve kurumsal kuruluşlar için yıllık düşük faiz oranına sahip Konut Yeniden Finansman Kredileri gibi geniş bir yelpazede finansal hizmetler sunuyoruz. Genel Kredi programımızla aileniz için en iyisini alın ve hayallerinizdeki eve sahip olun. İlgilenen adayların bizimle iletişime geçmesi gerekir
    Yalnızca WhatsApp: {+ 44} 7480 729811
    Tel .... {+ 44} 7480 729811
    E-posta: (iskandalestari.kreditpersatuan@gmail.com)

    YanıtlaSil

Hürriyet

Sitemizi Takip Edin

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Sayaç

Copyright © Furkan'ın Klavyesinden -Volkan ASLAN- Powered by Blogger - Designed by Volkan Aslan